Elizabeth Gaskell - Cranford - İletişim Yayınları
Cranford, 19. yüzyıl İngiliz edebiyatının önemli yazarlarından biri olan Elizabeth Gaskell’ın İngiliz taşrasına kadınlar arasındaki dostluklar üzerinden bakan başyapıtı. Cranford’da Gaskell, bekâr ve orta yaşlı iki kadın olan Miss Deborah ve Miss Matty’nin serüvenleri üzerinden taşra yaşamına dair minimalist portreler sunuyor. Kadınlar arasındaki dostluklar ve alışkanlıkların dekoru olan Cranford, adab-ı muaşeret ve gelenek üzerine satirik bir anlatı olduğu kadar ironi ve mizah, ölüm ve trajedinin eşzamanlı yürürlükte olduğu bir insanlık sahnesini temsil ediyor. Elizabeth Gaskell’ın gerek aile yaşamı gerek toplumsal yaşama yönelik keskin gözlem gücünü de yansıtan Cranford, Jane Austen’dan sonra 19. yüzyıl İngiliz toplumuna kadınların penceresinden bakmayı sürdüren birinci sınıf bir yazarın elinden çıkma klasik bir başyapıt. “Sevgili Şehrazad’ım, hikâye anlatma yeteneğinin bir gecede tükenmeyeceğine, en azından bin bir gece süreceğine eminim.” -Charles Dickens
Çevirmen: Taciser Belge, Fatih Özgüven
Sayfa Sayısı: 287
Sema Öklü'nün kitap yorumu için tıklayın: "Cranford"
Alain Badiou - Lacan: Anti-Felsefe Seminerleri, 1994-1995 - Sel Yayıncılık
Alain Badiou'nun, kendini filozof olarak tanıtmayı yadsımakla kalmayıp, psikanaliz söylemiyle felsefe söylemi arasına güçlü bir mesafe koymakta ayak direyen çağdaş anti-filozof Jacques Lacan'a adadığı Lacan: Anti-Felsefe Seminerleri, psikanalistin gerçeği simgesele, topolojiyi cebire yeğleyen çalışmalarına odaklanmaktadır. Bu seminerler bilgi ve hakikat arasındaki sorunu açıklamayı temel meselesi haline getirmiştir.
Anti-filozofun 70'li yıllardaki çalışmalarından hareketle, onun matematiklere kapalı, siyasetin deliğini tıkayan ve odağında aşkı barındıran felsefe anlayışını çözümleyen bu sarsıcı inceleme, Lacancı anti-felsefenin özgül doğasına ve sınır hatlarına ışık tutarak, Lacan'ın anti-felsefesinden felsefeye kalan mirası araştırmaya koyuluyor.
Çevirmen: Necmettin Kâmil Sevil
Sayfa Sayısı: 224
Beril Erbil - Aynadaki Porno Yıldızı - Edisyon Kitap
Kitaptaki öykülerin kahramanları kentli kadınlar; okumuş, akıllı, herkesin takdir ettiği, başarılı, mutlu ve dertsiz görünen kadınlar…
Hâlbuki güçlü görünüşlerinin ardında zayıflıklar, inanmışlıklar, aldanmışlıklar ve yok oluşlarla yoğrulmuş hikâyeleri, mutsuzlukları ve en önemlisi uyanış anları var…
Bu öykülerde büyük kentte yetişmiş, ama yine de toplumun kendilerine biçtiği rolleri üstlenmek zorunda kalmış kadınların, bu rollerden sıyrılarak yarattıkları dünyalarına tanık olacak, hayatlarına şimdiye kadar bakmadığınız bir pencereden bakacaksınız…
Beril Erbil “kentli kadını” öykülerinin merkezine alıyor ve dişil gücün izini sürüyor.
“Karmaşama düzen olman değildi ki istediğim. Ama o keşmekeş korkutuyordu seni. Gördüklerin kendini göreceklerinden sakınmanı tembihliyordu. Ondandı sırtını dönüp gidişlerin… Korumalıydın kendini. Ancak bırakamazdın kargaşamla beni, akar giderdim pencere pervazlarından, kapılardan, bacalardan… Başkasını ortak ederdim karanlık yollarıma… O zaman kilit vurulmalıydı kapılara. Bantlar çekmeli, oksijensiz bırakmalı, sınırlar koymalı; ama diğer taraftan sonsuz özgürlük hissi vermeliydi ki bu sınırlar, başkaldırılmasın. Yavaş yavaş kabullenilsin.”
Sayfa Sayısı: 102
Ayrıntılı kitap incelemesi için tıklayın: "Aynadaki Porno Yıldızı"
Sigrid Nunez - Daima Susan / Bir Susan Sontag Biyografisi - Kafka Kitap
“Susan Sontag’lı anıların en iyisi!” -A.O. Scott, New York Times Umut vadeden genç bir yazar olan Sigrid Nunez onunla tanıştığında Sontag tartışmalı denemeleri, keskin zekâsı ve sivri kişiliğiyle efsanevi bir figürdü. Sontag’ın asistanlığını yapan Nunez bir süre sonra yazarın oğlu David’le sevgili oldu ve üçü sıra dışı bir yakınlık kurarak aynı evde yaşamaya başladılar. İnsanlara bir şeyler öğretmekten çok keyif alan ve hatta bunu ahlâki bir görev olarak benimseyen Sontag, kültürel ve entelektüel tutkularıyla etrafındakilerde derin izler bırakan bir ustaydı. Kimi zaman çevresindekilere acı veren zorlu karakteri ve ona yazarlığa dair öğrettikleriyle, daha sonra başarılı bir romancı olacak Nunez’in üzerindeki etkisi de büyüktü. Amerika’nın en saygın ve hayranlık uyandıran entelektüellerinden biri olan Sontag’ın ölümünden altı yıl sonra yayımlanan bu dokunaklı kitap, kalıplara sığmayan bir ruhun ve göz alıcı parlaklıkta bir zekânın son derece açık sözlü bir portesini çiziyor.
Çevirmen: Ayça Sabuncuoğlu
Sayfa Sayısı: 88
Özgür Soylu - Eğer Tesadüf Değilse - Poesis Kitap
Öykünün tesadüfü olur mu? Hayatın kırılma anları birer tesadüf silsilesi midir? Özgür Soylu, Eğer Tesadüf Değilse’de ikili bir anlam arayışı yaratarak tesadüfleri anlardan kurtarıp güncelliyor. İroninin sarsıcı gücü hicivle tamamlanıyor. Eğer Tesadüf Değilse’deki öyküler; anlamın sivri ucuyla donatılmış, okuru kurgunun içine çeken, öyküyle birlikte sorular sormamızı sağlayan, bu soruları öykünün içinden aktaran bir güce sahip. Kurgu, tesadüflere ilmek örmektir.
Eğer Tesadüf Değilse, siz de öyküde ilmek örmek ister misiniz?
Sayfa Sayısı: 64
Önceki ayın okuma listesi için tıklayın: "Pandabiyat Nisan Okuma Listesi"
Commenti