Angela Carter - Kanlı Oda - Sel Yayıncılık
Halk hikâyelerinde ve masallarda karartılıp görmezden gelinen arzular, lanetlenmiş dişil enerji ve kadın cinselliği; Kanlı Oda'da Angela Carter'ın fantastik, gotik ve büyülü gerçekçi dokunuşlarıyla tıpkı bir prizmadan yansırcasına ışıyor.
Mitlerdeki feminist eleştiriye tabi tutulan toplumsal cinsiyet kalıpları yalnızca içerikçe değil, biçem ve karakterler bağlamında da tersyüz ediliyor: Kırmızı Başlıklı Kız, Çizmeli Kedi, Mavi Sakal, Güzel ve Çirkin, Pamuk Prenses, Kont Drakula... Carter, her birini yapısöküme uğratarak Brontë Kardeşler'den ve Poe'dan aldığı ilhamla, kadın yazınında çığır açan Jeanette Winterson, Margaret Atwood ve Clarissa Pinkola Estés'e uzanan sonsuz bir köprünün temellerini atıyor.
Beyaz atlı prensler eyerlerinden çoktan düştü; ve sözü kadınlar aldı...
Çevirmen: Pınar Savaş, Özden Arıkan
Sayfa Sayısı: 184
Hakan Bıçakcı - Silinmiş Sahneler - İletişim Yayınları
“Gırç, gırç, gırç. Uykuma karışan dikenli gıcırtılarla kaskatı bir halde uyanıyorum. Salıncaktaki arkası dönük çocuk. Sesler salondan geliyor. Gırç, gırç, gırç. Yatakta büzüşüp kalıyorum. Kalkıp bakarsam, onu salonun ortasında sallanırken bulacağımı düşünüyorum. İçeride olmasına rağmen saçları uçuşarak.”
“Gırç, gırç, gırç. Bu düşünce beni dehşete düşürüyor. Tuhaflıklara evde rastlamak yeni bir aşama olur çünkü. Eve kaçmak işe yaramaz o zaman. İlk şoku atlattıktan sonra, en azından aynı odada değiliz diye rahatlıyorum. Gidip bakmazsam endişelenecek bir şey yok. Başka odada olması, başka evde, başka şehirde, başka ülkede olmasından farksız. Sonuçta görüş alanımda değil. Ritmi düzenli gıcırtıları ninni gibi dinleyerek yeniden uykuya dalabilirim.”
Sinemacı olma hayaliyle yola çıkıp, kendini sansürcü olarak bulan bir kurgu operatörü. Çalıştığı kanaldaki görevi “sakıncalı” görüntüleri kesmek, mozaiklemek, silmek. Monitörde akan sahnelere müdahale ederken, hayatının kontrolünü kaybetmeye başlar. Kurgu karışır.
Beklenmedik anlarda, dehşet verici manzaralar çıkar karşısına. Olmaması gereken sahneler. Mesleğinin yan etkisi olduğundan şüphelendiği bu görüntülere “tuhaflıklar” adını verir. Sinir uzmanına görünüp ilaçlı kafayla başı önünde gezinmek veya yakınlarına anlatıp onları endişelendirmek istemez. Niyeti kendi kendine çözmektir. Donup kalır. Görmezden gelir. Üstüne gider.
Hakan Bıçakcı’dan Silinmiş Sahneler. Bugün burada yaşamanın, sürekli haberdar olmanın, her şeyi görmenin, hiçbir şey yapmamanın yorgunluğu.
Sayfa Sayısı: 172
Başar Başarır - Dolunay İki Gece Sürer - Can Yayınları
Geleceğin mühendisi başarılı öğrenci Gamze ile köy enstitüsü mezunu babası emekli öğretmen İhsan Sami Bey… Bu ikili arasında uzanmakta olan fay hattı, Gamze’nin annesi Feriha Hanım’ın vefatından beri hayli aktiftir.
Gamze’nin üniversitede tanıştığı misafir öğrenci Stavros’la muhabbeti ilerletmesiyle baba-kız çatışması iyice şiddetlenir. Zira kabına sığmaz Gamze Yunan sevgilisinin kollarına, Girit’in koylarına kaçacak, böylece İhsan Sami Bey’in neşrettiği gayriresmi milli mücadele tarihinin gölgesindeki bu cesur girişim, kaçınılmaz olarak umutla dehşet arasında gidip gelen heyecan dolu bir maceraya evrilecektir. Çünkü ne İhsan Sami Bey’in pes etmeye niyeti vardır ne de aşkın, tutkuların ve tarihin dip akıntılarının öngörülebilir bir seyri…
Yunus Nadi Roman Ödülü sahibi Başar Başarır imzalı Dolunay İki Gece Sürer, 2000’li yılların hemen başında yaşanan beklenmedik bazı aksaklıkların büyük fırsatlara, hüsranların diri umutlara, zıtlıkların muhabbete, her türlü çılgınlığın da hayırlara vesile olduğu, tabiri caizse “ters köşe”lerle dolu muzip, hınzır, capcanlı bir roman. Akdeniz’in suları gibi sıcak, tılsımlı, sürprizlerle dolu…
Sayfa Sayısı: 384
Miguel Herraez - Julio Cortazar: Gözden Geçirilmiş Bir Biyografi - Everest Yayınları
Akademisyen, gazeteci, yazar Miguel Herráez, Julio Cortázar: Gözden Geçirilmiş Bir Biyografi’de 20. yüzyıl dünya edebiyatının en önemli isimlerinden Julio Cortázar’ın Brüksel’de başlayan, Buenos Aires ve Paris’te devam eden yaşamını ve yazarlık serüvenini aktarıyor.
Herráez’in yüzlerce mektubu, gazetelerde kalmış yazıları ve bire bir görüşmeleri kullanarak yazdığı bu biyografi, Cortázar’ın ailesi, öğretmenlik serüveni, çevirmen kimliği, dostlukları, yolculukları, siyasal aktivizmi gibi yaşamının birçok yönüne ışık tutuyor.
Siyah-beyaz fotoğraflarla, bir kronoloji ve bibliyografyayla zenginleştirilen bu çalışma Miguel Herráez’in Türkçe baskıya özel notuyla okurla buluşuyor.
Çevirmen: Çağla Işıl Soykan
Sayfa Sayısı: 376
İbrahim Yıldırım - Dünbatımı Defterleri - Kırmızı Kedi Yayınevi
Dünbatımı Defterleri, İbrahim Yıldırım’ın kaleminden, alışılmışın dışında, zihin gıdıklayıcı, bol oyunlu, roman türünün sınırlarını darmadağın eden “Edebî, İçtimaî, Cinaî, Tıbbî Bir Kolaj.” Yıldırım, bu kez, 16-18 Nisan 2017’de “elli saatlik” bir zaman diliminde yaşananları anlatıyor…
Yıllar evvel yazdığı Mâlûmatnâme adlı eseri yüzünden edebiyat dünyasından aforoz edilmiş bir yazarın, hayata veda eden son dostunun ardından, bütün bir ömrün beyhudeliği üzerine kaleme aldığı çığlık çığlığa bir “nisan” ağıtı!
Zeyrek’teki bir muayenehane ile Şişli’deki bir binanın zemin katında yaşananlar ve anlatıcının art arda gerçekleştirdiği sorgulamalar! Salinger’dan Oğuz Atay’a, Anthony Burgess’ten Peyami Safa’ya, Mihri Hatun’dan Sylvia Plath’a, Yusuf Atılgan’dan Gonçarov’a nice yazarın konuk olduğu, oyunbaz bir geçit resmi.
Dünbatımı Defterleri, Yıldırım’ın bugüne değin yazdıklarının sınırlarını genişletiyor.
Sayfa Sayısı: 464
Comments