top of page
Schoolgirl with Books
Yazarın fotoğrafıPandabiyat Ekibi

Pandabiyat Ağustos 2022 Okuma Listesi



Julio Cortázar - Manuel’in Kitabı - Everest Yayınları


“(…) Yıllardır Latin Amerika’nın sorunlarıyla ilintili metinler kaleme alan biri olmama rağmen roman ve öykülerimde o sorunlardan hiç bahsetmiyor ya da yüzeysel bir biçimde değiniyordum; şimdi burada nehrin iki kolu birleşti, ama bu hiç kolay olmadı, nitekim kimi karakterlerin karmaşık ve çalkantılı çizgisi bunu gözler önüne seriyor.” 20. yüzyıl edebiyatının en özgün isimlerinden Julio Cortázar’ın Manuel’in Kitabı romanı, 1973’te ilk yayımlanışından itibaren yazarın diğer yapıtlarından ayrılan çizgisiyle tartışmalara yol açtı. Manuel, Paris’te yaşayan Latin Amerika kökenli bir bebek, adına bir kitap yaratanlar da ona daha iyi ve daha eğlenceli bir dünya kurmak isteyen büyüklerdir. Latin Amerika’nın o dönemdeki politik durumuna odaklanan bu deneysel siyasi romanda kahramanlar -hem Manuel hem okurlar için- dünyadaki buhranı gerçek gazete kupürleri ve kaynaklarla ortaya koyarken, estetik arayışların ve devrimci hareketlerin bir boyutu da gözler önüne serilir. Cortázar’ın politik düşüncesini ve edebi çalışmalarını bir arada anlamak için eşsiz bir deneyim.


Çevirmen: Süleyman Doğru / Sayfa Sayısı: 436 / Kategori: Roman


 

Melisa Kesmez - Küçük Yuvarlak Taşlar - İletişim Yayınları


“Toprak ayağımızın altında yumuşacık, kırmızı. Bacaklarımızı ısıran dikenlere aldırmıyoruz. Çalıların içinde bin bir çeşit hışırtı, kıpırtı, çıtırtı, vızıltı... Kuşlar, böcekler, taşlar... Uçanlar, koşanlar, sürünenler, sıçrayanlar ve dahi öylece durmayı seçenler. Doğa, yavaş yavaş yükselen güneşle birlikte başlıyor günlük serüvenine. Hep birlikte uyanıyoruz. Hep birlikte yaşayacağız gelen günü. Birimiz diğerimizden ne daha az ne daha çok var olacak. Her şey yan yana ve her nasılsa öyle.” Başlayıp biten aşklar, terk edişler, mutsuzluklar... Annelik halleri, yalnızlıklar, çaresizlikler... Yarım kalan hesaplar, pişmanlıklar... Denize dönüşler, tekrar ayağa kalkışlar... Çocukluktan kalan tatlı hisler, yüzleşmeler, umutlar... Melisa Kesmez, iç içe geçmiş birbirinden farklı hayatları, kendine özgü diliyle her birine ince ince bakarak, usul usul anlatıyor; insan ilişkilerini bir kuyumcu titizliğiyle işleyip, “büyük resmin” detaylarını ustalıkla ortaya koyuyor. Üstelik doğayı, denizi, güneşi, doğumu ve ölümü de atlamadan... Küçük Yuvarlak Taşlar, kaybedişlerin ve hayata yeni başlangıçların kitabı...


Sayfa Sayısı: 84 / Kategori: Edebiyat


 

Samuel Beckett - Sıradan Kadınlar Düşü - Ayrıntı Yayınları


20. yüzyılın en önemli yazarlarından biri kabul edilen Samuel Beckett’in ilk romanı Sıradan Kadınlar Düşü, yazarın iç dünyasını sergileyen otobiyografik bir eser niteliğindedir. St. Petersburg Times tarafından “edebi bir dönüm noktası” olarak tanımlanan roman için Beckett “bütün çılgınca düşüncelerimi içine tıktığım bir sandık” demiştir. Eser yayıncılar tarafından fazla edebi ve riskli bulunduğundan yazarın yaşamı boyunca hiç yayımlanmamış; ancak ölümünden sonra basılmıştır.


Hikâyenin başlangıcında; sevgisi, Smeraldina-Rima ve Alba adındaki iki kadın arasında ikiye bölünmüş olan Belacqua “son kez ‘Dublin’e düşmeden’ önce şehvet duygusuyla ve kelime dağarcığının yarattıklarıyla cebelleşmektedir” (The New Yorker). Gençliğe özgü duygulardan ve gözle görülür bir şekilde James Joyce’tan etkilenmiş olan Sıradan Kadınlar Düşü, olağanüstü bir ustalık eseridir. Beckett, sonraki çalışmalarına da damgasını vuran kelime oyunları ve dilinin saflığıyla okuru keyiflendirmenin yanı sıra, edebiyat ve sanat tarihindeki önemli yazarlara ve eserlere, mitolojiye ve daha pek çok kültürel öğeye atıfta bulunmaktadır.


Çevirmen: Hülda Öklem Süloş / Sayfa Sayısı: 256 / Kategori: Roman


 

Metin Nart - Zellenbur’un Sıradan Bir Günü - İthaki Yayınları


Kalbin mekanizması tıkır tıkır işliyor. Tik tak, tik tak. Kurukafanın içinde küller birikiyor. Zellenbur’un ağzında fısır fısır bir şeyler. Orhan, hem de Osman olduğuna bakmadan sevilmenin lezzetiyle göneniyor. “Son derece eski ve yıpranmış bir hikâyedir bu, aşk değilse nedir?” diyen Kemal Koton aramızda dolaşıyor. Agâh Efendi, kendine varıyor hasta ziyaretinde. Yahya Kemal’in el yazısı akıl çelmeye devam ediyor. Cevdet, keçileri kaçırıyor. Kalbin mekanizması yine tik tak, tik tak. Sonrası Orhan Pamuk ve aşk ve divit kalem. Tik tak. Tik tak. Tik tak. Metin Nart’ın ilk kitabı Zellenbur’un Sıradan Bir Günü zekice kurgulanmış, muzip ve akılda kalıcı öyküler toplamından oluşuyor. Nart, ne karakterlerin ne de hikâyelerinin aynılaşmasına izin veriyor. Üzerine düşünülmüş, ne söylediğini bilen, kendi evrenini yaratabilmiş öyküler. “Asıl şaşırdığım, tüm bu cereyan eden şeylere şaşırmamış olmamdı. Çetin Efendi’nin verdiği bilgilerin doğruluğundan şüphem yoktu. Belki de böylesi kolayıma geliyordu. Kemal’le OP arasında tam olarak kuramadığım bağ şoför tarafından kurulmuş, müze konusuyla da kesinleşmişti. Müze açıldığında bütün bu ilişki ağını daha iyi anlayacağımdan emindim. Kemal bugüne dek ne yaşamıştı, bundan sonra ne yaşayacaktı ve asıl önemlisi, benim hikâyem bu büyük resmin neresindeydi? Adamın dediği gibi, eğer bir zihinde var olansam, yaşamda da gerçekleşebilecek bir olgu olabilir miydim, işte bunu bilmiyordum. Eski Osman, Nişantaşı’ndaki dükkânda kalmıştı sanki. Tren yolunu geçtim, kafası karışık yeni bir Osman olarak, dökülüp asfalta yapışmış sarı yaprakları eze eze ara sokaklara daldım. Birden içimde derin bir iyimserlik yükseldi: Hep böyle yürürsem, hızla yürürsem, hiç durmazsam, yolculuklara çıkarsam, sanki yeni hayata varacaktım. İstasyonun yanından eve doğru yürüdüm."


Sayfa Sayısı: 128 / Kategori: Öykü


 

Deniz Eldam - Bunu Kimseye Anlatma - Notos Kitap


Farklı kesimlerden kadınların türlü hallerini anlatan on dört öykü. Çocuğunu kaybetmiş annenin acısı, kanserin pençesinde yaşam mücadelesi veren kardeşin çaresizliği, erken menopoza girmiş kadının bocaladığı anlar, şehir yaşamı içinde köşeye sıkışmış kadınların saf iyilik ve saf kötülük arasındaki gelgitleri. Deniz Eldam, Bunu Kimseye Anlatma’da öfkeli, protest kadınların var olma çabalarına odaklanıyor. Kaybettikleriyle hırçınlaşmış, çabaladıkça daha da batmış kadınların hesaplaşma kararlılıkları uğruna göze aldıklarını göstermeye çalışıyor. Okurları, pes etmeye çok yaklaşmış ama yine de hayata bir yerinden tutunmaya çalışan kadınların dünyasına davet ediyor. Bunu Kimseye Anlatma yıkıcı tutkulara, kadın erkek ilişkilerine, aile kurumuna yönelen etkileyici, sonunda gene de umuda yer açan bir sorgulama. Bunu Kimseye Anlatma şaşırtıcı bir yazarı önümüze getiriyor. Bu çok farklı öykülerin yazarının bundan sonra yazacaklarından kurtulmak zor görünüyor.


Sayfa Sayısı: 132 / Kategori: Öykü

Comments


Schoolgirl with Books
bottom of page