Bıçkın delikanlıların heybelerinde
Büyük Savaş’tan kalma
Bir dilim saman ekmeği
Ve mataralarında
Bir yudum kan şerbeti
Böyle oturdulardı sabah sofrasına
Ve sofra sonrası damarlarında
Kaçak cariyeleri baştan çıkarmaya
Yetecek telveyi böyle biriktirdiydiler
Sabah temizliğinde silinir miydi telvenin izi
Ve bir sonraki öğünün telaşında
Unutulur muydu baştan çıkarışlar
Şehirde her öğün vakti
Yoksulların sofrasında
Üzerine kan doğranmış
Bir tas zıkkım mantısı
Oysa konaklarda
Saatler önce başlardı
Sabah hazırlıkları
Sabah namazı sonrası
Henüz demini almamış
Bir semaver kan ısıtırdı
Gülhane Parkı’nda sabah güneşi
Güllü paşaların
Cam gözlü cariyelerin
Ve bakışları her daim
Buğulu bir iç oğlan
kıvamındaki delikanlıların
Ceneviz şarkısı yankılanır
Gülhane-i Hattı Hümayun
Yeniden okunur
Ve her okunduğunda
Sirkeci’den Yenikapı’ya
Gemiler kalkardı
Peki hangi peşrevde yazıldıydı
Sabah neş’esi
Her sabah
Kehribar tesbihim badeydi
Bülent Tunga Yılmaz
Comments