top of page
Schoolgirl with Books
Yazarın fotoğrafıPandabiyat Ekibi

Dünya Çizgi Roman Günü - Çizgi Roman Okuma Listesi

25 Eylül Dünya Çizgi Roman Günü’nde, yayınevlerinin ve ekibimizin önerileriyle oluşturduğumuz “30” çizgi romanlık okuma listesini okurlarımızla paylaşıyoruz.



Tudem Yayın Grubu / Desen Yayınları


Yayınevi Mesajı: “Çizginin gücüne inanan tüm okurların Çizgi Roman Günü’nü kutlarız.”


· Paco Roca - Ev


“Herkesin unutamadığı mutlu bir anısı vardır.”


Hem gözlere hem gönüllere hitap eden yapıtlarıyla ün kazanan İspanyol sanatçı Paco Roca’dan, içtenlikli anlatısıyla tüyleri diken diken eden bir grafik roman: Ev.


Geçmişten mutlu bir âna sığınacak olsanız hangisini seçerdiniz?


İspanyol sanatçı Paco Roca, 2020 Eisner Ödüllü grafik romanı Ev'de çizgilerini bu kez aile ilişkileri üzerine konuşturuyor; babalarının ölümünün ardından yeniden bir araya gelen üç kardeşin geçmişle hesaplaşmalarını odağına alıyor.


Sıradan bir ailenin pek de sıradan olmayan tarihini, yürekleri titretecek bir hikâye eşliğinde sunan kitap; zamanın ve yaşam koşullarının savurduğu hayatlara ayna tutuyor, insana dair “tanıdık” söylemlerde bulunuyor.


Sepya tonlardaki resimleriyle film tadında bir anlatı sergileyen Roca; geçmişin gölgelerine takılı kalan üç kardeşin hatıralarını canlandırıyor, dünyevî koşturmacalar yüzünden dünü unutup bugünü kaçıranların yitirdikleri hakkında düşündürüyor.


Bir ev asla yalnızca bir “ev” değildir. Evi yuva yapan, ailedir; sevgidir, emektir, birlikteliktir. Kendini bildi bileli çalışan Antonio için yaz tatillerini geçirdikleri o ev hiçbir zaman alelade bir çatı olmamıştır. Her taşının altında emeği bulunan, büyük özveriyle yoktan var ettiği evi, gelecek düşlerinin ve ebedî huzurunun en büyük teminatıdır. Evi, yeni kökler salmak için farklı yerlere göçen çocuklarını tekrardan bir araya toplayabilmek için yegâne dayanağıdır. Antonio hayata gözlerini yumana kadar da ev varlık nedenini sürdürür. Babalarının yasını dahi tutamayan José, Carla ve Vicente, bir yılın ardından satılığa çıkarma düşüncesiyle eve geri döner. Arkalarında bıraktıkları hayatlarına belki de ilk kez çocukluklarının gözünden bakma fırsatı bulan kardeşler için karar ânıdır. Oysa onları yıllar sonra buluşturan ev, belki de anne babalarının hayattayken kendilerine hissettirmeyi başaramadığı değerli bir duyguyu, aile olmanın önemini yeniden hatırlamalarını sağlayacaktır.


Ebeveyn kaybı, yas, anı, hafıza gibi konulara temas ederek aile ilişkilerindeki çıkmazlara eğilen Ev; acı tatlı kırgınlıkların ve anlaşmazlıkların yumağındaki üç kardeşin gözünden, tüyleri diken diken eden, gerçekçi bir anlatıya dönüşüyor.


Kırışıklıklar'dan tanıdığımız Paco Roca, dünya çapında övgü toplayan bu ödüllü grafik romanıyla yaşamlarımız boyunca unutamadığımız mutlu anılarımıza nostaljik bir selam gönderiyor; duvarları neyden örülürse örülsün adına ev denen yapının kişisel tarihimiz üzerinde oynadığı önemli rolü gözler önüne seriyor.


“Bugüne dek hep ileriye baktım. Bugünlerde ise ilk kez durup arkama bakıyorum. Kariyer peşinde koşturmaca, bana bir şekilde utandığım köklerimden bir kaçış gibi geliyor. Anlıyor musun?”


Yazar / Çizer: Paco Roca Çevirmen: Murat Tanakol Sayfa Sayısı: 128



· Fabien Toulmé - Hakim’in Yolculuğu 1 - Suriye’den Türkiye’ye


"Bizi neyin beklediğini bilemiyorduk ama başımıza bunların geleceğini hiç düşünmezdim."


Fabien Toulmé'nin imzasını taşıyan Hakim'in Yolculuğu, Türkiye'den de bolca kareler görebileceğiniz, taşı gediğine çok zekice oturtan, mizah dozu yüksek bir grafik roman.


Umut yolunda Suriye'den Türkiye'ye uzanan yaşamlar...


Fabien Toulmé'nin gerçek kişilerden ve yaşanmış olaylardan esin alarak üç ciltlik bir seriye dönüştürdüğü Hakim'in Yolculuğu, insanlığı unutmuş bir dünyada insan olmanın nasıl bir şey olduğuna dair etkileyici bir grafik roman.


Sanatçının, uzun araştırmalar sonucu ve yıllara yayılan ikili görüşmeleriyle şekillenen anlatısı, Suriye'deki savaş nedeniyle sahip olduğu her şeyi geride bırakıp, tamamen yasal yollar üzerinden, yeni ve daha "yaşanabilir" bir hayat kurmaya çabalayan bir adamın mücadelesine tanıklık ettiriyor.


Kendi hâlinde bir bahçıvanın başına neler gelebilir? Hakim için yaşam, hayallerinin peşinde azimle çalışan bir genç için seyrinde ilerlerken 2011'de Suriye sokaklarında filizlenmeye başlayan Arap Baharı hareketi ile altüst olur. Dayatılan korku iklimi başta büyük kentler olmak üzere tüm ülkeyi sarar. Fidanlığı gasp edilen ve ardından sokaktaki yaralılara yardım ettiği gerekçesiyle bir süre tutuklu kalıp işkence gören Hakim için artık Suriye'de yaşamak imkânsız hâle gelir. Genç adamın Şam'ın güney banliyösünden başlayan sürgünlüğü; Lübnan, Ürdün, Türkiye, Yunanistan, Makedonya, Sırbistan, Macaristan, Avusturya, İsviçre ülkeleri üzerinden Fransa'nın Aix-en-Provence şehrine kadar uzanır.


Serinin ilk kitabı olan "Suriye'den Türkiye'ye"yi Desen okurları için özel kılan yanı Türkiye'den de bolca kareler içermesi. Sokak tabelalarından şehirlerin mimarisine ve evlerin mobilyalarına kadar incelikle verilen detaylar da Fabien Toulmé'nin çizer olarak hikâyeyi aktarmadaki ustalığını kanıtlıyor. Hakim'in 2013'ün mart ayında, Amman üzerinden uçakla Antalya'ya gelmesiyle başlayan Türkiye serüveni; sırasıyla İstanbul ve İzmir şehirlerini de kapsayan bir güzergâhta, trajikomik durumlar eşliğinde veriliyor.


Yaşanmış bir hikâyeye dayanmasından ötürü hem bir belgesel hem de merak uyandırıcı bir haber röportaj niteliği taşıyan Hakim'in Yolculuğu, usta bir çizer ve hikâye anlatıcısı olan Toulmé'nin güçlü görselleriyle müthiş bir sinematografik anlatım sergiliyor.


"Bunun benim başıma gelebileceği aklımdan bile geçmezdi. Anlıyorum ki her insan bir gün 'mülteci' olabilir... Bunun için ülkenin çökmesi yeterli. Ya sen de onunla birlikte çöküyorsun ya da çekip gidiyorsun."


Yazar / Çizer: Fabien Toulmé Çevirmen: Damla Kellecioğlu Sayfa Sayısı: 272




· Françoise Sagan - Hoş Geldin Hüzün


Fransız Rivierası'nın çam ormanlarında zalim bir oyun başlıyor...


Kültleşmiş bir ilk romandan ezber bozan bir grafik romana: Hoş Geldin Hüzün


Elveda Masum Çocukluğum; Hoş Geldin Hüzün


Fransız yazar Françoise Sagan'ın, yayımlandıktan kısa süre sonra dünya çapında başarı elde eden ilk romanı Hoş Geldin Hüzün, on yedi yaşındaki Cécile'in zevk düşkünü hayatını, yetişkinlerle ilişkisini ve kuşak çatışmasını 1950'lerin ruhuna sadık kalarak, incelikle yansıtıyor.


İlk kez okurla buluşmasından onlarca yıl sonra Frédéric Rébéna'nın grafik roman uyarlamasıyla yeniden gün yüzüne çıkan bu sürükleyici eser, kendi dönemi için uçarı ve hatta cüretkâr sayılabilecek bir hikâyeyi Fransız Rivierası'nın o meyvemsi ve deniz kokulu atmosferi eşliğinde sil baştan yaşatıyor.


Hollywood'un efsane yönetmenlerinden Otto Preminger tarafından aynı adla sinemaya da uyarlanan ve Jean Seberg'in tutkulu oyunculuğuyla hafızalara kazınan eser, “mutluluğu” arayan yeniyetme bir kızın istemsiz kötülüğünün ardında yatan gerçeklere ve körelen vicdanına odaklanıyor.


Baba kız tatile çıkan Cécile ve Raymond, Fransız Rivierası'nda bir villa kiralar. Tatillerine, Raymond'un genç ve güzel sevgilisi Elsa da eşlik edecektir. Okuldan ve derslerden uzakta, ilk duygusal yakınlaşmaların sıcaklığı ile Akdeniz'in tadını doyasıya çıkarmakta olan Cécile'in huzuru, babasının bir emrivaki ile yazlığa davet ettiği, yıllar önce kaybettiği annesinin de eski bir arkadaşı olan Anne'ın gelişi ile bozulur. Zarafeti ve olgun kişiliğiyle herkesi büyüleyen ve hatta Elsa'ya rağmen babasını kendine âşık etmeyi başaran Anne; Cécile'in, babasıyla düşlediği mutlu gelecek için artık büyük bir tehdittir. Genç kızın, konforlu hayatlarını yersiz kurallarla darmadağın edeceğine emin olduğu bu güçlü kadından kurtulmak için entrikalarla dolu sinsi bir planı vardır...


Adını Paul Éluard'ın şiirinden alan Hoş Geldin Hüzün, özellikle Fransız toplumunun burjuva kesiminin geçmişten günümüze neredeyse hiç değişmeyen ahlak algısını sorguluyor. 2020'li yıllar için bile hayli sıra dışı sayılabilecek bir ailenin, içinden çıkılması güç ilişki sarmalını tüm hatlarıyla, ustalıkla resmediyor.


Sagan'ın bu en bilinen eserine saygı duruşundan ziyade yeni bir soluk getiren Frédéric Rébéna, detaylı çizimleri ve seçtiği renk paletiyle okurlarını 1950'lere götürüyor.


“Kendimi sevmeme engel oluyor; ben ki aslında gamsız olmak için yaratılmışım, onun yüzünden kendimi vicdan azabı içinde buluyorum...”


Yazar: Françoise Sagan Çizer: Frédéric Rébéna Çevirmen: Damla Kellecioğlu Sayfa Sayısı: 104




· Isabel Greenberg - Evvel Zaman İçinde Dünya


Aşkın, büyünün, yola çıkışların ve engelleri aşmanın öyküsü…


İngiliz illüstratör ve yazar Isabel Greenberg’in imzasını taşıyan Evvel Zaman İçinde Dünya, insanlığın imgeleminde yaşamsal bir yer tutan “kahramanın yolculuğu” temasını naif bir aşk hikâyesiyle buluşturan, bol ödüllü bir grafik roman.


Yaradılış mitleri, insanlığın en eski kültürlerine dair arketipler, anlatılar, tanrılar, büyücüler ve şifacılar gibi kültür tarihimizi oluşturan pek çok folklorik öğeyi destansı bir yol hikâyesiyle birleştiren Evvel Zaman İçinde Dünya, okuruna, gerçekte evreni oluşturan şeyin aşk, yola düşmek ve hikâyeler olduğunu hatırlatıyor.


Bir zamanlar üç ayrı bedende hayat bulan Kuzey Adamı, ruhundaki eksik parçayı aramak için yollara düşer. Bir daha evine geri dönmemek pahasına çıktığı bu yolculuğun her durağında farklı halklarla ve bu halkları var eden efsanelerle tanışır. Dünyanın öte yüzüne ulaştığında ise hayatının aşkıyla, Güney Kadını’yla karşılaşır. Ancak yürek burkan bir yazgıları vardır âşıkların: Zıt kutuplardan gelmelerine rağmen birbirlerine dokunamazlar. Ve böylece, birbirlerine hikâyeler anlatmaya başlarlar…


Özgün tasarımı ve ayrıntılı çizimleriyle dikkat çeken Evvel Zaman İçinde Dünya, çoktandır unutulmuş nice ilginç anlatıyı ve miti günümüze taşıyarak eski kültürlere ve geleneklere dair ansiklopedik bilgilere de yer veriyor. Dünyamızın köklerine dair olağanüstü bir iç görü sunan ve gerek diliyle gerek desenleriyle içinize işleyecek bu grafik roman, insanı insan yapan en temel değerlerin sevmek ve asla vazgeçmemek olduğunu yineliyor.


“Kuzey Adamı ile Güney Kutup Kadını, Güney Kutbu’nun buzlu denizlerinde kürek sallarken kanoları ilk kez yan yana geldiğinde, saniyeler içinde birbirlerinin ruh eşi olduklarını anladılar.”


Yazar / Çizer: Isabel Greenberg Çevirmen: Damla Kellecioğlu Sayfa Sayısı: 176




· Raina Telgemeier - Haydi Biraz Cesaret


Alt tarafı karın ağrısı mı? Yo yo yo, çok daha fazlası...


Belki de tek eksiğiniz azıcık CESARET!


Gülümse'nin yaratıcısı Raina Telgemeier'dan, kaygı ve korkularına teslim olmaktan çekinen hemen herkesin endorfin seviyesini artıracak, Eisner Ödüllü bir mutlu olma kılavuzu: Haydi Biraz Cesaret.


Sanatçının on yaşından itibaren bilfiil yaşadığı anksiyete kaynaklı sağlık sorunlarının ve buna bağlı olarak gelişen panik atakların mizahî bir dışavurumu olan kitap; gerçek insanlardan, zorlu terapi seanslarından ve okul anılarından yola çıkarak esin verici bir kendini kabullenme öyküsü anlatıyor.


Psikolojinin derinlerine inerek fobi, kaygı ve korku duygularına henüz ortaokul sıralarındaki bir kız çocuğunun dünyasından bakan bu “iyileştirici” çizgi roman, benzer sıkıntılarla mücadele edenlere yalnız olmadıklarını hatırlatıp kendilerini daha iyi hissedebilmeleri için başkalarından yardım almaya çağırıyor.


BÖÖEEAAHH!


Anna, bir gece berbat bir mide bulantısıyla uyanır. Annesi de aynı rahatsızlıktan şikâyetçidir. Başlarda bunun bir mide enfeksiyonu olduğunu zannedip biraz istifra biraz da istirahatle sorunun kendiliğinden çözüleceğini düşünürler... Bir süre sonra Anna okula ve normal yaşantısına döner. Ne var ki mide bulantıları ve karın ağrıları peşini bırakmaz. Yeniden iştahla yemek yiyememekten, arkadaşlarıyla arasının bozulma ihtimalinden, derslerdeki başarı grafiğinin düşmesinden ve buna benzer daha pek çok şeyden endişelenmektedir. Karşılaştığı her stresli durumda bedeni ve özellikle de sindirim sistemi alarm verse de gerçekte Anna turp gibidir. Peki, ortada teşhisi konulabilecek bir hastalık yoksa sorun nedir?


Büyüme serüvenimizde ayağımıza takılan taşları, karşımıza çıkan engelleri sadece cesur adımlar atarak bertaraf edebileceğimizi gösteren Raina Telgemeier, zorluklarla mücadele ederken aslolanın kendimize güvenmek olduğunu vurguluyor.


Her fırsatta korkularıyla barışmaya heveslenip de aradığı motivasyonu bir türlü bulamayanların yoluna ışık tutan Haydi Biraz Cesaret; okurlarına, “İşte tam da benim yaşadıklarımı resmetmiş,” dedirterek Raina'nın kendi çocukluğundan ilhamla hayat verdiği Anna ile bolca duygudaşlık kurduruyor.


Yazar / Çizer: Raina Telgemeier Çevirmen: Damla Kellecioğlu Sayfa Sayısı: 224



Not: Tudem Yayın Grubu’nun web sitesi tudem.com üzerinden Desen Yayınları’ndan çıkan çizgi romanları “Tadımlık” sekmesi altında inceleyebilirsiniz.


 

Baobab Yayınları


Yayınevi Mesajı: “Çizgi romanın da sinema gibi, edebiyat gibi kendine has bir anlatı mecrası olduğunu, bu mecrada neşredilen çizgi roman deryasında nitelikli ve derinlikli, farklı beğenilere hitap edecek eserlerin keşfedilmeyi beklediğini okurlarımıza belirtmek isteriz.”


· Etienne Davodeau - Cahiller - Karşılıklı Bir Aydınlanmanın Hikâyesi


Etienne Davodeau, çizgi roman yazarı, şarap dünyası hakkında pek bir şey bilmiyor. Richard Leroy, şarap üreticisi, neredeyse hiç çizgi roman okumamış.

Ama ikisi de öğrenmeye açık ve meraklı. İnsan neden hayatını kitap yazıp çizmeye veya şarap yapmaya adar? Nasıl ve kim için yapar?


Bir yılı aşkın bir süre, bu sorulara cevap bulabilmek için Étienne, Richard'ın bağlarında ve şaraphanesinde çalışmaya gidiyor, karşılığında Richard da çizgi roman dünyasına dalıyor.


Vedat Milor’un Türkçe baskısına önsözüyle katkıda bulunduğu bu çizgi roman, işine kendini adamış iki insanın karşılıklı etkileşimini keyifli bir dille sunarken okuyucuyu, şarap ve çizgi roman dünyasında merak uyandıran bir yolculuğa çıkarıyor.


Çizgi roman fuarlarından şarap tadımlarına, ünlü çizerlerin atölyelerinden, şarap yapımcılarının kavlarına uzanan lezzetli bir yolculuk...


Yazar / Çizer: Etienne Davodeau Çevirmen: Doğan Şima Sayfa Sayısı: 276




· Timothé Le Boucher - Kaybolan O Günler


Bir sabah uyanıp da her iki gününüzden birinin kaybolduğunu fark etseniz ne yapardınız? Yirmili yaşlardaki Lubin Marechal’in başına tam da bu geliyor. Her sabah, bir önceki günün, en ufak bir şey hatırlamaksızın uçup gitmiş olduğunu görüyor. Çok geçmeden, kaybolan o günlerde bedenine başka bir kişiliğin egemen olduğunu öğreniyor. Artık bedenini bambaşka bir yaşamı olan bir başkasıyla paylaşmak zorundadır. Bu birlikte var olma halini düzenlemek için “öteki” ile iletişime geçer. Ancak kaybolan günler çoğalırken Lubin’i zorlu bir mücadele beklemektedir.


Kaybolan O Günler, sürükleyici bir fantastik macera olmanın ötesinde; kimlik, insanın ikiliği ve bedenle ruh arasındaki ilişki üzerine düşündürücü bir hikâye.


Yazar / Çizer: Timothé Le Boucher Çevirmen: Doğan Şima Sayfa Sayısı: 192




· Manuele Fior - Saniyede Beş Bin Kilometre


Lucia ile Piero arasındaki ilişkiyi, okuyucuyu zaman ve mekânda yolculuğa çıkararak anlatan “Saniyede Beş Bin Kilometre”de yazar Manuele Fior, aynı zamanda bir neslin portresini çizmeye soyunuyor: Otuzlarını devirmiş, huzursuz ve arayış içinde bir nesil. Kaçma isteği ile köklerine dönüş nostaljisi arasında kalmış... Hayata dair binlerce seçenek önünde sıralanmışken bunların arasından kendisine en uygun olanı bulmaya çalışan, bu amaçla farklı diyarlarda maceralara atılan, yeni yollara düşmekten geri durmayan ve zaman zaman kaybolan bir nesil.


2011 yılında Uluslararası Angoulême Çizgi Roman Festivalinde büyük ödülü de kazanan İtalya-Norveç-Mısır üçgeninde geçen bu modern zaman aşk hikayesi, çizerin nefes kesen suluboya çizimleriyle canlanarak enfes bir grafik anlatı örneği sunuyor.


Yazar / Çizer: Manuele Fior Çevirmen: Doğan Şima Sayfa Sayısı: 144




· Derf Backderf - Arkadaşım Dahmer


Liseden bir arkadaşınızın tüm zamanların en azılı seri katillerinden biri olduğunu düşünün, sınıftaki o garip çocuğun onlarca insanı soğukkanlılıkla öldürdüğünü...


Arkadaşım Dahmer, 17 kişiyi öldüren psikopat seri katil Jeffrey Dahmer'ın okul yıllarını sınıf arkadaşı Derf Backderf'ün gözünden anlatıyor. Dahmer, başkaları için akla hayale sığmaz suçlar işleyen bir canavar olsa da, Backderf için "Jeff" okulda beraber takıldığı, birlikte zaman geçirdiği bir "arkadaş"tı.


Etkileyici ve sürükleyici bir anlatımla Backderf, okuyucuya kendi penceresinden farklı bir seri katil portresi çizmeyi başarıyor: İçindeki karanlık dürtülerle mücadele etmeye çalışan, utangaç, arkadaş edinmede güçlük çeken bir çocuğun portresi.


Kişisel anılara ve titiz bir çalışmaya dayanan bu sıra dışı çizgi roman, geleceğin "Milwaukee yamyamı"nın izini, uçuruma sürüklendiği o güne kadar sürerken kimsenin bilmediği ve kolay kolay da unutamayacağı bir Jeffrey Dahmer ortaya koyuyor.


Yazar / Çizer: Derf Backderf Çevirmen: Doğan Şima Sayfa Sayısı: 224




· Fırat Yaşa - Tepe


Senin zamanında değil... benim zamanımda da değil... İnsanın hayvanlıktan çıkmaya başladığı zamanda... Hayvanların zamanının sona ermeye başladığı zamanda... Yalnız, yaşlı ve taze dünyanın insan eliyle değişmeye başladığı zamanda... İnsanın içindeki deliğin açılmaya başladığı zamanda... Yalnız, yaşlı ve henüz taze dünyada...


Yazar / Çizer: Fırat Yaşa Sayfa Sayısı: 200





 

Sırtlan Kitap


· Scout McCloud - Çizgi Romanı Anlamak


Çizgi roman hikâyeciliğinin gizli dünyasına yapılmış müthiş bir yolculuk.


Bu kitapta, çizgi romanın 3000 yılı aşan tarihine tanıklık edecek, paneller arasındaki gizemi araştıracak, çizgi ve rengin enerjisini hissedecek, sembollerin gücüne erişecek, kelime ve resimlerin savaşını en ön sıradan seyredeceksiniz.


Daha da önemlisi, hayranlık verici bir süreç sonunda çizgi romanı gerçekten anlamaya giden yolda, bu mecranın neden sinema, düzyazı veya başka bir sanat formu kadar önemli olduğunu göreceksiniz.


Scott McCloud’un bu başyapıtı, tüm dünyada güzel sanatlar fakültelerinin müfredatına girmiş, binlerce yazara ve çizere yol göstermiş, binlerce çizgi roman okuruna ışık kaynağı olmuştur.


“Bu kitabı okumak zorundasınız.” -Neil Gaiman


Yazar / Çizer: Scout McCloud Çevirmen: M. Cem Ülgen Sayfa Sayısı: 224



· Scout McCloud - Çizgi Romanın Yeniden Keşfi


Çizgi Romanın Yeniden Keşfi, Çizgi Romanı Anlamak kitabının devam kitabı gibi gözükse de çizgi romanın endüstriyel, teknolojik ve satış stratejisi bakımından geçtiği evrelerle birlikte çizgi romanı daha da yüceltmek için yapılması gerekenleri anlatan, son derece aydınlatıcı, eğitici ve ufuk açıcı bir eser.


“Scott McCloud, çizgi roman dünyasının en zeki adamı olabilir. Bir kez daha, yıllarca sürecek bir tartışmaya zemin açmış ve bu defa, sadece çizgi romanı tanımlamakla kalmamış, onun kaderini de masaya yatırmış.” -Frank Miller


“Etkileşimli eğlenceye (oyunlar, internet vb.) dahil olan herkes bu kitabı okumalıdır. Scott McCloud, bir kez daha çizgi roman dünyasının ötesine geçmiş ve yaratıcılık, eğlence ve ekonomi gibi çok daha derin konulara girmiş. Bu sefer rotasını geçmişe değil, geleceğe çevirmiş.” -Will Wright


“Çizgi roman endüstrisinin geleceği için önemli bir hareket planı olabilir.” -Library Journal


“Scott McCloud’un Çizgi Romanın Yeninde Keşfi kitabı bir manifestodur ve bir gün inciye dönüşecek bir kum tanesi kadar cüretkâr ve rahatsız edici bir manifestodur. Pek çok tartışmayı alevlendirecek, birçok insanı düşündürecek ve nihayetinde belki de dünyayı biraz değiştirecek ki zaten manifestolar da bunun için vardır.” -Neil Gaiman


Yazar / Çizer: Scout McCloud Çevirmen: S. Emre Yavuz Sayfa Sayısı: 248



· Reinhard Kleist - Nick Cave


Usta çizgi romancı Reinhard Kleist [Berlin Efsaneleri, Castro, Cash-Her Yer Karanlık, Olimpiyat Rüyası] bu sefer Avustralya asıllı rock müzik efsanesi Nick Cave’in hezeyanlarla dolu hayatını ele alıyor. Avustralya’da başlayıp, Londra’da ve hatta Berlin’de devam eden çalkantılı bir müzikal yaşamın bütün buhranlarını ve iniş çıkışlarını, usta çizgisiyle gözler önüne seriyor. Bunu yaparken Nick Cave’in unutulmaz şarkılarından beslenmeyi de ihmal etmiyor.


“Reinhard Kleist, usta bir grafik romancı. Ve kendisi, yine bir efsane yaratmış—grafik roman kavramını, kalıpları yıkarcasına Cave şarkılarıyla harmanlamış. Yarı gerçek biyografik anlatımlar ve tamamen uydurma hikâyelerle, Cave Dünyası’na karmaşık, ürpertici ve kesinlikle sıra dışı bir seyahat tertiplemiş. Ama emin olun, gerçeğe, yazılmış tüm biyografilerden daha yakın! Laf aramızda, Elisa Day’i asla öldürmedim.” -Nick Cave


Yazar / Çizer: Reinhard Kleist Çevirmen: Aylin Gergin Sayfa Sayısı: 328



· Reinhard Kleist - Nakavt


“Ne garip… Bir adamı öldürüyorum, insanlar bunu anlayışla karşılıyor ve beni bağışlıyor. Buna karşın, bir adamı seviyorum, insanlar bunu beni kötü bir insan yapan bağışlanamaz bir günah sayıyor. Her ne kadar hiç hapse girmediysem de, neredeyse tüm hayatım boyunca hep hapistim.” -Emile Griffith


Emile Griffith 24 Mart 1962’de Benny Paret’le hafif-ağır sıklet dünya şampiyonluğu maçı için ringe çıktığında, genç boksör çoktan pek çok kez dövüşmüştü. Onu en çok yaralayanlar rakibinin yumrukları değil, derisinin rengi ve eşcinselliği dolayısıyla her gün yediği darbelerdi. New York’ta Madison Square Garden’daki kader gecesinde Emile Griffith hayatında ilk kez karşılık verir, bu kez o da vurur. Tek bir kez. O tek sefer fazla gelir.


Yazar / Çizer: Reinhard Kleist Çevirmen: Tuvana Gülcan Sayfa Sayısı: 160



· Stella Stergiou - Küçük Prens


Uçağıyla çöle düşen bir pilot, inanılmaz ve beklenmedik biriyle karşılaşır. Şafağın ilk ışıklarıyla, karşısında çok çok uzak bir gezegenden gelmiş küçük bir çocuk belirir. Yıldızlara yaptığı yolculuklarda yaşadığı rüya gibi maceraları anlatıp naif sorular sorarken hem sersemlemiş olan pilotu hem de okurları, insanın varoluşuyla ilgili derin, felsefi düşüncelere sürüklüyor.


Dünya klasikleri arasında yerini almış olan bu eşsiz eserin, kendine özgü yumuşak çizgisiyle beğeni toplayan genç Yunan çizer Stella Stergiou tarafından yapılmış çok güzel bir grafik roman uyarlaması.


Yazar: Antoine de Saint-Exupery, Fransız bir pilot ve yazardı. 1900 yılında, Lyon’da doğdu. Uluslararası posta ve ticaret havacılığının öncülerindendi ve kıtalararası uçuşlar gerçekleştirdi. Deneysel rotalarda uçup uçakları test etti. Havacılık, macera, savaşlar ve yolcuklar, edebi çalışmaları için büyük ilham kaynağı oldu. 1928 yılında ilk romanı Courrier sud (Güney Postası) yayımlandı ve ardından gelen Vol de nuit (Gece Uçuşu, 1931) ile edebiyat dünyasına kendini tanıtmış oldu. Devamında Terre des hommes (Yel, Kum ve Yıldızlar, 1939), Pilote de Guerre (Savaş Pilotu, 1942), Lettre à un otage (Bir Rehineye Mektup, 1944), Citadelle (Kale, 1948) kitaplarını yazdı. Küçük Prens (1943) ise her yaştan okur için bir peri masalıydı. Hayatımızdaki küçük detayların aslında ne kadar önemli olduğunu anlatıyordu ki günümüzde hâlâ en çok okunan ve en çok tercümesi yapılan kitaplardan biri olma özelliğini koruyor. Ayrıca tüm zamanların en çok satan on kitabı listesinde de üst sıralarda. Yaşına ve geçmişten kalan yaralarına bakmaksızın Exupery, 2. Dünya Savaşı sırasında da Müttefik Kuvvetler adına savaş pilotluğu yaptı ve 31 Temmuz 1944’te, tıpkı küçük prens gibi, gökyüzünde kayboldu ve ardında çok kıymetli eserler bıraktı.


Çizer: Stella Stergiou, 1992 yılında Atina’da doğdu. Bir yandan illüstratör ve çizgi roman sanatçısı olarak çalışmaya devam ederken bir yandan da Atina Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’ni bitirmeye çalışıyor. Açık mavi bisikletiyle gezegen gezegen geziyor ve indiği her yerde bir şeyler çiziyor. Dünyalı ya da uzaylı tüm yaşam formlarından ilham alıyor. Herkes için bir yıldız ve bir gül olduğuna inanıyor. Hatta belki bir de tilki.


Yazar: Antoine de Saint-Exupery Çizer: Stella Stergiou Çevirmen: Emre Yavuz Sayfa Sayısı: 96


Yayınevi Web Sitesi: Sırtlan Kitap


 

Yabancı Yayınları


· Catana Chetwynd - Ufak Tefek Aşk Hâlleri


Her şey bir aşk hikâyesiyle başladı.


Catana, sevgilisi John’la yaşadığı gündelik, ufak tefek, şapşal anılarını aralarında kalacağını düşünerek küçük karikatürler hâlinde çiziyordu. Sonra bir gün John bu mutluluğu herkesle paylaşmaya karar verdi…


“Catana’nın sıcacık karikatürlerini gördüğünüzde içiniz kesinlikle huzurla dolacak.” -BuzzFeed


“Catana’nın karikatürlerini keşfetmek benim için inanılmaz mutluluk vericiydi ve bu konuda yalnız olmadığıma eminim. Günümüz ilişkilerinin en küçük, en özel anlarını yakalayıp gündelik hayatımızın absürd ve şapşal hâllerinin muhteşem yansımalarına çevirmeyi başarmış.” -Book Riot


“Catana Chetwynd’in karikatürleri sıcak bir sarılma, bir bardak ekstra tatlı sıcak çikolata ve dünyanın acımasızlığına karşı küçük, mutlu bir mola gibi.” -Amazon Book Review


“Hayatımıza sızan negatif düşüncelere karşı taptaze bir soluk.” -Comics Gaming Magazine


“Bazen en güzel anılar, en basit olanlardır.” -The Huffington Post


Yazar / Çizer: Catana Cherwynd Çevirmen: Ece Çavuşlu Sayfa Sayısı: 160



· Catana Chetwynd - Sarmaş Dolaş


Eksik parçanızı bulduğunuzda, mucizeler gerçekleşmeye başlar. Şimdi hemen sevdiceğinizin yanına sokulun. Ardından da kendinizi ufak tefek tuhaflıkların, gündelik atışmaların ve sevgi dolu barışmaların kollarına bırakın.


“Catana’nın hayata ve sevgilisine dair karikatürleri içinizi ısıtacak.” -HuffPost


Yazar / Çizer: Catana Cherwynd Çevirmen: Ece Çavuşlu Sayfa Sayısı: 136






· Caitlin Major / Kelly Bastow - Adam Manfried


Ya dünyayı kediler yönetseydi?


Steve Kedioğlu, tüm arkadaşları çoktan aile kurup yavrulamışken çağrı merkezindeki sıkıcı işi ve bomba patlamış gibi darmadağın evi arasında kapana kısılmıştı. Hayatındaki tek mutluluğu, evcil adamı Manfried’dı. Bir gün dikkatsizliği yüzünden Manfried evden kaçınca hem dostunun kıymetini anlayacak hem de yepyeni bir farkındalığa ulaşacaktı. Kedilerle insanların yer değiştirdiği bu dünyaya daldığınızda, bir daha kedinize asla aynı gözle bakamayacaksınız!


A.V. Club’a göre 2018’in en iyi çizgi romanı, Paste’e göre 2018’in en iyi 25 çizgi romanından biri.


“Evcil hayvanı olan herkes okumalı.” -A. V. Club


“Beklenmedik derecede duygusal.” -The Comics Beat


“Bu hikâyede herkes kendinden bir şeyler bulacak.” -Newsarama


“Evcil hayvanlarını da diğer insanları sevdiği kadar seven herkes keyifle okuyacak.” -Philadelphia Life


“İnsanla kedi arasındaki ilişkiye dair beklenmedik bir bakış açısı sunuyor.” -Library Journal


“Gerçeklik algınızı zorlayacak kadar eğlenceli.” -Foreword Reviews


“Dostluk üzerine içinizi ısıtacak bir hikâye.” -Publishers Weekly


“Başından sonuna gerçekten duygusal ama mizahı kesinlikle daha ön planda.” -Book Mine Set


Yazar / Çizer: Caitlin Major Çevirmen: Tuğçe Nida Gökırmak Sayfa Sayısı: 224



· Amindal Dhaliwal - Kadınlar Âlemi


Genetik bir anomali yüzünden erkeklerin nesli tükenmiş ve Doğa Ana modern dünyayı yerle bir etmişti. Bu kıyamet sonrası dünyada hayatta kalmayı başaran kadınlar önce kendilerini sonra da toplumu küllerinden doğuracaklardı. Çoktan tarihe gömülmüş güç sembolleri, hadsiz espriler ve yüzyıllardır süregelen beklentiler tamamen ortadan kalktığında birlik olmak aslında o kadar da zor değildi.


"Daha komik, daha yaratıcı bir çıkış kitabı düşünülemez." -Library Journal, Starred Review


"Bu korkusuz, yaratıcı ve benzersiz karakterler kıyamete kafa tutuyor. Hem de bunu sevgiden, kahkahadan ya da yaşamaktan vazgeçmeden yapıyorlar." -Publishers Weekly


"Erkeklerin olmadığı bir dünya hayal edebiliyor musunuz? Merak etmeyin, Aminder Dhaliwal bunu sizin için yapmış." -Nylon


"Kadınlar Âlemi, kadınların arasındaki karmaşık ve sıcacık ilişkiye dair espri dolu bir bakış açısı sunuyor. Her sahne bana, insanın varoluşun dramına rağmen dünya için iyi bir şeyler yapma arzusunun paradoksunu hatırlattı." -Aparna Nancherla


"Görünüşe bakılırsa, erkeksiz bir dünya oldukça eğlenceli." -Tig Notaro


"Ataerkilliğin muzip bir eleştirisi." -NPR


"Kesinlikle feminist ve inanılmaz komik." -Evan Narcisse


Yazar / Çizer: Aminder Dhaliwal Çevirmen: Hazal Baydur Sayfa Sayısı: 256



· Emma Steinkellner - Çaylak Cadı


Büyü, göründüğünden çok daha tehlikelidir.


On üç yaşındaki Moth Hush, cadılıkla alakalı her şeye bayılırdı. Fakat cadıların sadece filmlerde, kitaplarda ya da ürkütücü hikâyelerde yaşamadığını öğrenmek üzereydi. Meğer Kurucunun Kayalığı şehri, asırlar önce cadı avlarına sahne olmuştu. Ve ne şaşırtıcı ki ailesi de bu olayların içindeydi.


Okulundaki birkaç zorba, Cadılar Bayramı'nda onunla uğraşırken çok tuhaf bir şey oluverdi. Moth'un güçleri kendini göstermeye başladı! Konuşan kediler, büyülü günlükler ve gizli bir cadı âlemi onu bekliyordu.


Hush cadılarının yüzyıllardır saklanan sırları gün yüzüne çıkmak üzereydi.

2019 School Library Journal En İyi Çizgi Roman


“Çaylak Cadı, bir ailenin çok katmanlı tarihinin capcanlı çizimlerle buluştuğu muhteşem bir çizgi roman.” -Chad Sell


Yazar / Çizer: Emma Steinkellner Çevirmen: Bilgesu Yaprak Sayfa Sayısı: 272


 

Pandabiyat'ın Önerdiği Çizgi Romanlar


· Neil Gaiman / Dave McKean - Siyah Orkide - İthaki Yayınları


“Bahçe burası, yeşil ve huzurlu.

Bir yerlerde bir uğultu.

Birisi yanmış.

Yok olmuş birisi.”


Bilinmeyen bir şirketin toplantı odasında bir süper kahraman kafasından vurulur. Bedenini ateşler yutar, katili ise elini kolunu sallayarak uzaklaşır. İşte çizgi roman dünyasının iki yaşayan efsanesi Neil Gaiman ve Dave McKean’i ilk kez bir araya getiren bu devrimci eser böyle başlıyor. Bir türü aynı anda hem yıkan hem de yeni baştan inşa eden Siyah Orkide’de Susan Linden’ın tekinsiz hayatıyla birlikte grafik hikâyecilik de yeni bir olgunluğa erişmekle kalmayıp türde bir devrim gerçekleştiriyor. Mikal Gilmore’un önsözüyle açılan bu edisyon daha önce yayımlanmamış skeçler ve Gaiman’ın ilk taslaklarıyla okur karşısına çıkıyor.


“Neil Gaiman hikâyelerle dolu bir hazine sandığı ve elini hangi işe atsa biz kârlı çıkıyoruz.” -Stephen King


“Dave McKean birinci sınıf bir çizgi roman sanatçısı. Profesyonel meslek hayatının ikinci on yılına girdiği bu dönemde, sektörün giderek artan kalitesi ve zenginliğinde dahi zirvede duruyor.” -The Comics Journal


Yazar / Çizer: Neil Gaiman - Dave McKean Çevirmen: Ezgi Keskinsoy Sayfa Sayısı: 176




· Alan Moore / Dave Gibbons - Watchmen - İthaki Yayınları


KİM GÖZLEYECEK GÖZCÜLERİ?


Seksenli yılların ortasında Alan Moore ve Dave Gibbons, çizgi roman tarihini kökten değiştiren ve popüler kültürün çizgi roman algısını yeni baştan yazan eşsiz bir eser yarattılar: WATCHMEN. Sıklıkla çizgi romanların ciddiye alınmasını sağlayan ilk eser olduğu söylenen WATCHMEN, süper kahramanların çok yönlülüğünü, psikolojik karakter derinliğini olabilecek en gerçekçi biçimde yansıtan yegâne eser.


Amerikalı süper kahramanların varlığının bile tarihe farklı bir yön verdiği bir dünyada, Amerika Vietnam Savaşı’nı kazanmıştır, Nixon hâlâ başkandır ve Soğuk Savaş devam etmektedir. WATCHMEN bir cinayet öyküsü olarak başlasa da kısa sürede tüm gezegeni ilgilendiren bir komplonun izleri ortaya çıkar. Nihayetinde, tekrar bir araya gelmiş bu kahramanlar –Rorscach, Gece Kuşu, İpek Hayalet, Dr. Manhattan ve Ozymandias– inançlarının sınırlarını zorlamak ve iyi ile kötünün çizgisinin nereye çizileceğini kendilerine sormak zorunda kalacaklardır.


Bu edisyonda, eserin yaratılış sürecindeki daha önce yayınlanmamış çizim taslakları ve çizer Dave Gibbons’ın yeni önsözü de metinlere eşlik ediyor.


Hugo Ödülü Kazananı / Locus Ödülü Kazananı / Eisner Ödülü Kazananı


“Grafik romanda bir dönüm noktası.” -Time


“Sanatkârlığın zirvesinde bir başyapıt.” -Entertainment Weekly


“En büyük esin kaynaklarımdan.” -Neil Gaiman


Yazar / Çizer: Alan Moore – Dave Gibbons Çevirmen: Can Kantarcı Sayfa Sayısı: 456




· Ahmet Ümit / İsmail Gülgeç - Başkomser Nevzat 1 - Çiçekçinin Ölümü - Yapı Kredi Yayınları


Bir Usta Yazar, İki Usta Çizer, Üç Çarpıcı Çizgi Roman


Ahmet Ümit okurlarının zihinlerinde canlandırdığı dünyası bu kez çizgi dünyamızın iki ustası İsmail Gülgeç’le Aptülika’nın kareleriyle hayat buluyor. Ümit’in polisiye roman ve öykülerinin efsanevi kahramanı Başkomser Nevzat, bizi bu üç çarpıcı macerada, yardımcıları Komiser Ali ve Kriminolog Zeynep’le beraber İstanbul’un kadim semtlerinden farklı toplumsal yaşantıların dünyasına, insanın aşk ve onurunu korumak için neler yapabileceği ile yüz yüze getiriyor.


“Her katilin bir hikâyesi vardır. O hikâye ki size insanı anlatır.” -Ahmet Ümit


“Bir suçluyu daha yakalamak… Bataklıkta sivrisinek avladığının farkındaydı… Polisliğin insan öğüten bir meslek olduğunu çoktan fark etmişti… İyi de polislik gerçek anlamda bir ‘iş’ mi?” -Başkomser Nevzat


Yazar: Ahmet Ümit Çizer: İsmail Gülgeç Sayfa Sayısı: 64




· Ahmet Ümit / İsmail Gülgeç - Başkomser Nevzat 2 - Tapınak Fahişeleri - Yapı Kredi Yayınları


Ne garip değil mi polis?

Ben sahte peygamberlerden medet umdum,


satanist kardeşim şeytandan medet.


Yazar: Ahmet Ümit Çizer: İsmail Gülgeç Sayfa Sayısı: 88





· Ahmet Ümit / Aptülika - Başkomser Nevzat 3 - Davulcu Davut’u Kim Öldürdü? - Yapı Kredi Yayınları


“Her katilin bir hikâyesi vardır. O hikâye ki size insanı anlatır.” -Ahmet Ümit


Yazar: Ahmet Ümit Çizer: Aptülika Sayfa Sayısı: 72



Not: Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan çizgi romanları “Tadımlık” sekmesi altında inceleyebilirsiniz.




· José Lenzini / Laurent Gnoni - Camus: Adalet ve Anne Arasında - Alfa Kitap


Bu çizgi roman, ölümünden yıllar sonra bile en sevilen Fransız yazarlardan biri olmayı sürdüren Albert Camus’nün yaşamının izlerini sürüyor.


Cezayir’deki doğumundan en gözde semtte geçen çocukluğuna, yazarlık kariyerinden, edebi ve siyasi, özellikle de Cezayir’in bağımsızlık yanlıları lehine yürüttüğü mücadelelere, 1957’de aldığı Nobel ödülünden 1960 yılında Yonne karayolu üzerindeki ölümüne dek uzanan bu harikulade biyografi, Camus’nün insani yönünü, kırılganlıklarını, kuşkularını annesi üzerinden keşfetme olanağı sunuyor.


Bir referans niteliği taşıyan bu çizgi romanı, Albert Camus’nün Son Günleri ile Camus ve Cezayir eserlerinin yazarı ünlü Camus uzmanı José Lenzini kaleme aldı, Laurent Gnoni resimledi.


Yazar: José Lenzini Çizer: Laurent Gnoni Çevirmen: Zeynep Mertoğlu Sayfa Sayısı: 130




· David Polonsky / Ari Folman - Beşir’le Vals - Everest Yayınları


Lübnan'da Bir Savaş Hikâyesi.


"Benzersiz... Savaşın işe yaramazlığı hiç bu kadar cesurca ortaya konmamıştı." -Time


En İyi Yabancı Film dalında Oscar'a aday gösterilen, aynı dalda Golden Globes kazanan ünlü animasyon Beşir'le Vals şimdi de çizgi roman olarak okurlarla buluşuyor!


Eylül 1982'de bir gece, İsrailli askerler çevreyi kontrol altında tutarken Hıristiyan falanjistler Sabra ve Şatilla Mülteci Kamplarına girip yüzlerce Filistinliyi katlettiler. Ari Folman bu İsrailli askerlerden biriydi, ama yirmi yıldan uzun bir süre boyunca ne o geceyi ne de öncesinde yaşananları hatırlayabildi.


Katliam sırasında ne yapıyordu? Beşir'le Vals, Folman'ın bu korkutucu soruya cevap arayışını ustalıkla işliyor. Etkileyici çizgileriyle belleğin değişken doğasını ve savaşın işe yaramazlığını vurgulayan Beşir'le Vals, güncelliğini hâlâ koruyan Filistin sorununa çarpıcı bir bakış açısıyla yaklaşan bir başyapıt.


Yazar / Çizer: David Polosky – Ari Folman Çevirmen: Sabri Gürses Sayfa Sayısı: 120




· Marjane Satrapi - Persepolis - Panama Yayıncılık


İran’daki devrimin ülkeye ve insanlarına yaşattıkları, küçük bir kızın yetişkinliğe giden yolda deneyimledikleriyle iç içe geçiyor. Persepolis, Marjane Satrapi’nin kaleminden hem bir dönemi anlatan hem de zamanın çok ötesine giden bir çizgi roman.


Şah rejiminin düşürülmesi, İslam Devrimi’nin zaferi ve İran-Irak savaşının yıkıcı etkileri altında yaşama tutunmaya çalışan bir halk resmediliyor Persepolis’te. Siyasi baskının, radikal dinciliğin ve savaşın nelere mal olabileceği, sevincin ve gözyaşının birbirine karıştığı hikâyelerle anlatılıyor.


Dünya çapında yankı uyandıran, animasyon filme uyarlanan ve pek çok ödüle layık görülen Persepolis, karanlığa karşı birlik olmanın önemini anlamamızı sağlıyor. Ve hayatın her şeye rağmen devam ettiğini…


Angouleme Uluslararası Çizgi Roman Festivali / En İyi Hikâye

Harvey Kurtzman Ödülleri / En İyi Yabancı Çizgi Roman

Time Dergisi / Yılın En İyi Çizgi Romanları

New York Times / Dikkate Değer Kitaplar

San Francisco Chronicle / Yılın En İyi Kitapları

Los Angeles Times / Yılın En İyi Kitapları


Yazar / Çizer: Marjane Satrapi Çevirmen: Elif Çelik Sayfa Sayısı: 352




· Alan Moore - V For Vendetta - JBC Yayıncılık


“Korkunçtu. Kimse Britanya’nın bombalanıp bombalanmayacağını bilmiyordu. Annemin, ‘Artık Afrika diye bir yer yok,’ dediğini hatırlıyorum. Ağzından çıkan tek şey buydu. Ölen bütün aslanları ve filleri düşününce ağladım. Sadece yedi yaşındaydım.”


Yeryüzünün çehresini değiştiren korkunç bir savaş patlak verir... Özgürlük ve bireysellik namına ne varsa tarihe karışır...


Politik özgürlükten eser olmayan bir dünyada kişisel özgürlüklere dair ne varsa, beyaz porselen maskeli ve gizemli bir adamın zorbalara karşı verdiği mücadeleye bağlıdır... İdeolojik iyilik ile kötülük arasındaki çizgilerin bulanıklaştığı baş döndürücü bir hikâye!


Yazar / Çizer: Alan Moore Çevirmen: Güneş Becerik Demirel Sayfa Sayısı: 396



· Chuck Palahniuk - Dövüş Kulübü 3: Başyapıt Oyunu - Ayrıntı Yayınları


Marla Singer ikinci çocuğunu dünyaya getirmek üzere. Fakat çocuğun babası kocası değil varisi ve mirasçısı, dünyaya fazlasıyla yatırım yapmış olan Tyler Durden. Marla, ilk oğluyla ve artık kendine Balthazar diyen romanın isimsiz anlatıcısı olan kocasıyla yıkık dökük bir motelde sıradan komşularla yaşamaktadır. Dövüş Kulübü 2 çizgi romanında Tyler, Kargaşa Projesi’ni Diren ya da Öl’e dönüştürmüştü. Cennetin kapılarının aralandığı bu anda, yeni bir örgüt insanlığın seyrini şekillendirmek için acımasız ve sapkın bir plan yürütmektedir. Bu durum Balthazar’ı ummadığı bir iş birliğine zorlar, hem de Tyler Durden ile.

“İster doksanlardan beri kitabın hayranı olun ister ilişkiniz çizgi romana uyarlanınca başlamış olsun, bu tahmin edilemez destanın devamında ne geleceğini kaçırmak istemeyeceksiniz.” -Paste Magazine


“Stewart çizimleriyle Dövüş Kulübü serisinin hakkını vermeye devam ediyor.” -Rogues Protal


“Cesur... Palahniuk bize istediğimizi değil, aksine ihtiyaç duyduğumuz şeyi veriyor. Okuru yalnızca olup biten hakkında düşündürmüyor, aynı zamanda hikâyede yer alan arketiplere olan bekletisini de sorgulatıyor. Birinin boynundaki ufak bir dövme, telefonda adı beliren ‘kartanesi’, karakterlerin niyetini sezdiren sayfalara konmuş sinekler... Tüm bunlar bizi bir suç mahalinde ipucu arayan dedektif edasıyla her şeyi didik didik etmeye yöneltiyor.” -Big Comic Page


“Dövüş Kulübü 3 bir devam hikâyesinin devam hikâyesinde olması gereken her şeye sahip. İlk kitabın ve ilk çizgi romanın karanlık temasını, bir sonraki mantıksız ve inanılmaz şiddetli seviyesine yükseltiyor.” -Comicon.com


“Sanat; tımarhanenin anahtarlarını elinde tutanların, kendi deliliklerini saklamaya teşebbüs etmeyecek kadar kibirli ve sosyopatik olduğu gerçek dünyaya ayak uydurmakta zorlanıyor. Hikâye sıradan ve kalıplaşmış bir başlangıçtan, Tyler’ın yeniden ortaya çıkışından beklediğimiz kışkırtıcı bir deliliğe dönüşüyor.” -Irvine Welsh


“Kabuk tutmuş yaralarla dolu ve gerçek dışı.” -Deadline


“[Palahniuk] en büyük yetersizliklerimizi... çatlamış kafatasları ve sarhoşların kusmuklarıyla mercek altına alıyor...” -Playboy


Yazar: Chuck Palahniuk Çizer: Cameron Stewart Çevirmen: Min Soo Kim Sayfa Sayısı: 320




Comments


Schoolgirl with Books
bottom of page