Christopher Marlowe'un 1590 tarihli kanlı tiyatro metni: Paris'te Katliam.
Christopher Marlowe (26 Şubat 1564-30 Mayıs 1593)
Tiyatro metni okumayı herkes sevmeyebilir. Perdelere ayrılmış bölümler ve diyaloglar yorucu gelebilir. Shakespeare okurken adına çokça rastladığım Christopher Marlowe’u merak ediyordum. Oldukça aykırı bir hayatı olmuş. Kısacık hayatında yaşamadığı şey kalmamış. En karışık dönemde hem yaşamış hem de yazmış.
Marlowe; İngiltere Canterbury doğumlu, çok zeki olduğu için iyi eğitim almış, içkiyi seven, inançları hiçe sayan, kavgacı ruhlu bir oyun yazarı ve şair. Casusluk da yapan Marlowe ateizm ve sapkınlık suçlarıyla tutuklanmış, hapse atılmadan serbest bırakılmıştır. Kısa bir süre sonra da şaibeli bir şekilde öldürülmüştür. Marlowe, Londra’da üne kavuşup, oyunları sahnelendiği zaman Shakespeare yeni yeni oyun yazmaya başlamıştır. Marlowe’un ölümüyle ünü artınca, Shakespeare ile aynı kişi olduğu iddia edilmiştir. Sanki Marlowe ölmedi, isim değiştirip oyun yazarlığına devam etti denilmiştir. Elbette bunlar söylentiden ibaret.
Paris’te Katliam (1590)
Marlowe aykırı yaşamı boyunca yedi oyun yazmıştır. Paris’te Katliam, 1590 yılında yazdığı bir eserdir. Bu oyun tamamen politik bulunmuş, bazı eleştirmenler tarafından en başarısız oyunu olarak görülmüştür. Buna karşı olarak da bazı eleştirmenler oyunun güçlü bir dramatik yapısı olduğunu savunmuştur.
Oyunda çok fazla kısa konuşma ve sahne var. Kısa konuşmaların bazılarında şiirsel bir hava hâkim. Okurken kişiler ve olaylar karışabiliyor. Kitabın başındaki sunuş ve kişiler kısımları bana bu konuda yardımcı oldu. Tarih okumayı ve araştırmayı sevdiğim için keyifle okudum.
Paris’te Katliam, adı üzerinde kanlı bir tiyatro metni. 1572 yılında Aziz Barthelemy Günü’nde örgütlenen cemaat üyelerinin, Catherine de Medici’nin emriyle Katolikler tarafından katledilmesini anlatıyor. Navarre kralı Henry Bourbon’un Margaret Valois ile evlenmesi, Henry’nin Fransa kralı olması da tiyatro metninin diğer konu başlıklarından.
Oyun Protestanlığı savunurken, Katolik dinini ve papalığı, hatta papalığa bağlı tüm ülkeleri eleştiriyor. Marlowe’a göre ülkeyi karıştıranlar bu karışıklıktan çok memnun, çünkü yapmak istediklerini bu ortamda daha rahat yapıyorlar. Ne kadar güncel bir durum değil mi? Dünyanın sistemi böyle kurulmuş demek ki!
Böyle bir ortamda Fransa nasıl kan gölüne döner, din nasıl politikaya alet edilir hayretle okudum. Dünyada her zaman din üzerinden kanlı savaşlar yapılmış. Ne acı…
Yazar: Sema Öklü
Instagram: @kitapsemasi
Alıntılar
“Nefret etmeyi beni sevmeyenlerden öğreneceğim.”
“Düşüşüm cehennemin dibine olsa bile,
Ya tırnaklarımla yerle bir ederim onları,
Ya da uçarım doruklarına,
Yüceliği hedefleyen kanatlarımla.”
“Biliriz soylu beyinlerin taç giymekle fikir değiştirmediklerini.”
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
Çevirmen: Özdemir Nutku
Sayfa Sayısı: 112
Ebat: 12,5x20,5 cm
Baskı Yılı: 2016
Kategori: Oyun
Yorumun için teşekkürler canım, maalesef din adı altında, çıkar uğruna yapılmayan kalmamış insanlık tarihinde
Din dahil tüm fanatizmlerin sonu ne yazık ki böyle. Yüzyıllar geçmiş ama dünya hâlâ bu kıskaçtan kurtulamamış, ne acı
Bu detaylı yorum için teşekkür ederim 🌺
Dünya tarihi din savaşları dolu maalesef ve her dönemin eserlerinde karşımıza çıkıyor bu. Döneme ve yazara dair bilgi sahibi oldum ben de, yorum için teşekkürler :)