Beril Erbil’in ilk öykü kitabı, “Aynadaki Porno Yıldızı” Edisyon Kitap etiketiyle yayımlandı. Bu öykülerde kentli kadınlar var. Yaşadıkları hayata çeşitli sebeplerle sürüklenmiş, bu hayatları kabul etmeye çalışsalar da bir şekilde üzerlerine oturtamamış kadınlar.
Erginlenme küçük fark ediş anlarıyla başlıyor. Ardından kişinin kendindeki duygu ve düşünceleri izleyerek başkaları için küçük ancak kendisi için o büyük adımları atmasıyla devam ediyor. Bu fark ediş ve eyleme geçiş anları bazen bir ölüm, bazen bir ayrılık, bazen aynadaki yansıma, bazen rutinlerimizin beklemediğimiz anlarda bozulması, bazen de birinin söylediği tek bir sözcük ile ortaya çıkıyor.
Kitaptaki on bir öyküde bu anları, onlara varışları, bu anların kişilerin hayatına yansımalarını ve onların hayatında yarattığı/yaratabileceği değişimleri bulacaksınız. Bu kitapta büyük kentte yetişmiş, yine de toplumun kendilerine biçtiği rolleri üstlenmek zorunda kalmış kadınların, bu rollerden sıyrılarak yarattıkları dünyalarına tanıklık edip, hayatlarına şimdiye kadar bakılmayan bir pencereden bakmaya davetlisiniz.
Coğrafi konumu ne olursa olsun, toplumların yerleşik algıları kadınlara belirli roller biçmiş tarihten bugüne; bu yerleşik algıyı kırmak, değiştirmek ise elbette zor ve zaman istiyor. Beril Erbil’in öykülerindeki kadınlar, bu algıya boyun eğmeyi reddeden, bu değişimin bir parçası olmayı seçmiş kadınlar. Özellikle toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin oldukça dikkat çektiği bu dönemde, “Aynadaki Porno Yıldızı” dişil gücün izini sürüyor.
“Korkuyorum. Sanki her şey benden bağımsız hareket ediyor, ama anlaşılmaz bir biçimde biliyorum her şeyin elimde olduğunu. Bir şarkı mırıldanmaya başlıyor aynadaki kadın. Eşlik etmek istiyorum. Şaşkınlık ve şarapla karışık ağlıyorum. Kan damlıyor gözlerimden. Beyaz geceliğime bulaşacak. Şarkı içimden yükseliyor. Kemiklerime üfleniyor gibi… Şarkıya karışıyorum bedenimle. Hadi, diyor. Susturmaya çalışıyorum. Hadi! Şarap şişesi aynada paramparça oluyor. Şarkı susmuyor. Daha da kuvvetleniyor. Ağlıyorum, ağladıkça arınıyorum.”
Yayınevi: Edisyon Kitap
Sayfa Sayısı: 102
Kategori: Öykü
Alıntılar
"Yüreğim her anıda yandıkça korlarımda kendime varmak istiyorum... Bir heykele şekil verir gibi küllerimi sıyırıp kendimi bulmak istiyorum."
"Zamanla anladım; kendine yabancı insanların mutlu sonlara ulaşması hiç kolay olmuyormuş."
"Hissetmediği bir şeyin hayalini kuramaz insan, hayalini kuramadığı bir şeyi hissedemediği gibi..."
Küçük evler yıkılmasın istiyorum. Çünkü bahçeleri ellerinden gittiğinde camdaki çiçekle direneceklerini, üstelik direndiklerini fark bile etmeyeceklerini artık biliyorum."
"Tüm dalga geçenlere inat, cepleri aşkla dolu elbiseler dikiyorum."
"Gözden çıkarılmış, kaderine terk edilmiş, satılmış veya öylece bağışlanmış, sahiplerinin hayatlarında bir yer edinememiş kitapların kokusu."
Beril Erbil
1982 yılında İzmir’de doğdu. Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi İşletme Bölümü’nden mezun oldu ve uzun süre perakende sektöründe çalıştı. Kurumsal hayata veda ettikten sonra Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü’nde “Sosyal Bilimlerde İnsan Çalışmaları” üzerine yüksek lisansını tamamladı. Yazı Çizi Çeki Atölyesi’ni kurarak edebiyat ve yazı alanında emek vermeye başladı. Söyleşi ve yazıları Bir Gün, İzmir Life, İz Gazete olmak üzere çeşitli dergi, gazete ve dijital mecralarda yayımlandı.
Web Sitesi: berilerbil.com
Yazı Çizi Çeki: yaziciziceki.com
Edisyon Kitap
Edisyon Kitap, Ercan Gülmez, Ferhat Uludere ve Necati Balbay tarafından 2019 yılında yayıncılıkta yeni bir pencere açmak amacıyla ADY Basın Yayın bünyesinde kuruldu. İlke olarak yeni yazarlara da fırsat vermeyi amaçlayan yayınevi hem çeviri hem de Türkçe edebiyata katkı sağlamak üzere yola çıkarak, bu alanda ürünler vermektedir. Aynı şirket bünyesinde bulunan Avantür Kitap yayınları kapsamında da doğaya yönelik konularda kitaplar basılmaktadır. 2020 itibariyle Öykü Gazetesi’nin yeni sayılarını basmaya başlayan yayınevinin Edebiyat, Atölye ve Derin Düşün olmak üzere üç serisi bulunmaktadır.
Comments