Uyurgezer aklın ışını
Kaybolur gece yarısı
En gizli yanı belirir
Karşısında kadîm
Kasvetinin dalları
İçinde kan yıkımı
Salındıkça sallanır
Yarılan baygın gerçekliğin
Arasından söz akan
Bulanık ilham çağırır Apollo’yu
Ve o birden kükrer: “Yaz!”
O anda çözülür donmuş
Sesleri sönük yüzler
Birer damla sözcük olup düşer
Düşten deli dünyaya
Depreşen üzük eller uzansa
Tutar mı diğer taraf
Boş tinlerin gölgesinde
Antoryum açar mı sevgi
Dört kez kilitli kalplerin
Kapısı açılabilir mi
Günah günah
Çivilenmiş virüslü dertler
Her kuytu köşede ürerken
Bekleyeni olur mu
Yürürken yalnız gecenin
Ayak seslerini duymayı
Kristal adımlarda
Değerken kuru dudaklara
Köhne bıçaklar
Gökyüzü yıldız yıldız
Dökülürken karanlığa
Reenkarnesi ışır şafak gibi
Çaresizliğin yeraltı nehrine
Bakınır kapaksız gözler
Kan kan damlayarak
Her damla bir ölüm olup
Düşer düş mezarlığına
Gece ipini keser
Gündüzden ayırıp
Unutkan zamanın
Son ışıkları
Art arda söner
Nihâyet bilir bilgeler
En zor olanı
Anlaşılmaktır
Çökerken ahlâm!
Uğur Ünen
Comments